CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

7 Aralık 2014 Pazar

Vay amına koyayım. Oğlum bunlar duruyor mu internette ya.

Bundan sonra buraya yazmak istiyorum. Naptınız giriyo musunuz buralara. Alooooooooooo hişşşşt.


18 Mart 2013 Pazartesi

Blogger cok garip olmus ya. Bi sekiller, civcivli dugmeler falan. Google plus hesabim da yok tabii. Bu arada ben google'i hic sevmiyorum. Yapabildigi uc sey var benim icin, arama, chrome ve maps. Geri kalan seyler hakkinda zircahilim, denedim ve hay sikerim senin sunucunu da kullanici kere hea diye hisimla kapattim.

Bu ara laptop almak istiyorum. Guzel guzel seyler var. 2000 atesleyin de nesemizi bulalim.

30 Ekim 2011 Pazar

selam.

Evet, en son post'umun tarihine baktim, asagi yukari 6 ay once. Burayi kapayip yeni blog acsam icini doldurcak sey oldu bu 6 ayda ama bugun burada toplanmamizin sebebi malumunuz oglumuz kizinizi gormus begenmis kiziniz da bos degilmis tabi iki bira icip sizin kiz da verince buralara kadar geldik bu amina kodugum salagi evlenicem falan diyo mal misin annene bak diyorum, dinletemedim, cikolatayi da kosebasindaki bakkaldan aldik ucuza geldi biraz, allahin emri peygamberin kavli.

Yani nasil usenmeden boyle bir paragraf yazdim anlamadim. Bugun buraya yazmamin sebebi su. Ben bu aralar iddaa'dan cok para kazaniyorum, fazla da soylemiyorum ama artik burama tak etti, boyle bi yere itiraf edip zirvedeyken birakicam. Kazandigim paralar oyle onemli paralar degil ama seri tutturdum resmen, maasa baglanmis gibi oldum. Toplamdaki miktarlardan bahsetmicem ama size bi histen bahsedicem.
Gidiyorum maclara bakiyorum mesela, begenmezsem diyorum ki ay sikeyim oyle topunu, 5-10 lira atayim o zaman. Cunku cuzdani aciyosun, pic kalan paralar hep eski 5 liralar 10 liralardir. O koydugun 5 ya da 10, her neyse 50 ila 80 arasinda bir miktara donusuyor, geliyor eline kupon. 'Now you're talking.' diyorum kupona, hayir bildigin iddaa kuponuyla konusuyorum, karizmatik bir sekilde bayiiye gidiyorum, hicbir sey soylemeden kuponu veriyorum sadece, adam da "yarragim tabii ki kaybettin bu kuponda bisey yok" tavriyla aliyor o kuponu, cunku kulaklikli kapsonlu renkli pantolonlu gomlekli entel cocugum ya, geyikli ceketim olsa kral gibi karsilarsin, neyse iste o iddaa makinesi tebrikler kazandiniz diyor, adam sasiriyor miktara ve oynadigim maclara bakiyor falan. Iste bu bahsettigim tribi hicbir keyif verici madde ile, alkol dahil, yasayamazsiniz.

Bu da boyle biline. Ayrica iddaa iddia diye yazilir, iddaa bahis oyununun adidir. Ya farketmeyecek kadar cahilsiniz benden ogrenin, ya da sazanlik yapacaktiniz icinizde patlasin.

Sevgiler.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

YK.

Bence Ismail YK'ya daha fazla deger vermeliyiz. Takip etmeli, albumlerini almali, konserlerine falan gitmeliyiz.


Adam ne kadar guzel ozetlemis, bu zamana kadar blogger,twitter ve tumblrdaki yuzlerce entry'i :


"Beni begeneni ben ben begenmem, benim begendigim ise beni begenmez."

7 Nisan 2011 Perşembe

Yaninda huzur buldugum seyler degistikce, eski huzurlari ozlemem huzursuzlugumdan kaynaklanmiyor. Siz hic zamani geriye sarmak istemediniz mi? Ben istedim. Mesela mezuniyet balolarimi, gulmekten kasiklarimin agridigi hangover gecelerimi, beni etkileyen kadinlarla gecirdigim ilk gecelerimi, muhtesem bir kahvaltidan sonra sigara yakip kahve ictigim mutlu sabahlarimi ve nicesini hep geriye sarmak istedim. 


Baktigim zaman geriye saramayacagim kadar cok sey, ileriye alamayacagim kadar az seye sahibim. Play'e basiyorum. Kasetteki huzur izleri rahatsiz ediyor. Oyle bakmanizi an itibariyle yasakliyorum. Oyle kufretmenizi an itibariyle yasakliyorum. Oyle sevmeniz zaten hep yasak. Oyle opmeniz ise devlet tesviki altindadir. Arz ederim.

24 Mart 2011 Perşembe

anam beni staaaaaag. tik.

   Bugun, gecen sene ilgisizliklik, kucumseme, askmesk, bahar, gunes vb. sebeplerden oturu kaldigim Statik sinavi vardi. Kendisi, en siktiri boktan havuz derslerinden, lise ogrencisinin bile gecebilecegi derslerden birisi. Ama ben kalmistim. Cunku anlatilan seylerin introsunu dinleyip, 14 haftada 2-3 kez derse gitmistim. Bu sefer boyle olmasin, alttan dersim kalmasin diye bu donem bir daha aldim. Ucuncu sinif ogrencisinin almasi en gerekli dersti kendisi zira. (!)


   Aglattim sinavi. Nasil cozuyorum ama var ya. Hesap makinesi isindi, tikirtikirtikir tus sesleri, harsharshars kalem sesleri. O gergin halatlar, ankastre mesnetler, kafesler, kuleler, rulmanlar hepsi yerinden cikip, kagidin uzerinde gezmeye, sarki soylemeye basladialr. Kuleler kol kola girmis, kayar mesnetlerin tepesinde kah ote yana, kah beri yana, nese icerisinde dansediyordu. Uyandigimda notlarimin uzerine kahve dokulmustu, sinava da dort saat vardi.


Son.


Derkenar: Gercekten aglattim, ruyalar tersine cikmayabilirmis.

2 Mart 2011 Çarşamba

En guzel yerinde evin diye degil ile aci cekmekten sikildim, bi kere de dansedeyim. Gel beraber diye degil cunku. Cakmaklarim yanmiyor. Sigaralarim sonmuyor. Cisim hic gitmiyor, geldigi ile kaliyor. Burnum ve ellerim hic isinmiyor, bilakis gogsum de hic usumuyor.


Orantisizliklarin sabitiyim. Bos zamanlarimda Sisli Camii'nden kalkan cenazeleri izleyip, bazi seyler dusunmeyi severim. Yarismaya kosedeki bufeden katiliyorum. Ruya gormenin, ikiz bedenlerin, 3uz ruhlarin yasaklanmasi gerektigine inaniyorum. Vuruyor.

1 Mart 2011 Salı

Milyonlarin sevgilisi hic olmadim da, zaten milyon insani ayni anda nasil idare edersin, onu da bilmiyorum. Bilsem, belki kentrilyonlarin sevgilisi bile olurum. Sekstilyon diyecektim ama, utandim. Varsin kentrilyon olsun, 1 eksik 1 fazla. #.#

24 Şubat 2011 Perşembe

Mikroblog, sosyal medya, bookmark paylasim gibi terimler ucusuyo ya havada. Bir anlam veremiyorum, cehaletime verin. Kategorizasyonunuzu sikeyim. Of, cok zorlandim yazarken.

13 Şubat 2011 Pazar

Koku, baska bir sey. Ote.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Okul basladi. Evet o, hani uzamisti falan. Sonra sen uyudun. Cok guzel okul. Tam anlayamiyorum ama bi'seyler degisti galiba okulda. Ben soyleyeyim ne degistigini, %60-70 ihtimalle uzayacaginin farkina varmamin verdigi got korkusuyla okulu sevmeye calisiyorum. Defter falan aldim, o derece. Stabilo koleksiyonum var. Faber tombul kullaniyorum liseden beri. Seviyorum boyle balik etli, ele geli.. Neyse, tovbe tovbe.


Derslerim cok guzel. Cok agir. Hepsi ayri ayri sikecek beni ama cok seviyorum onlari. Derslere falan gidiyorum. Donemdaslarimdan 80-90 kredi bitiren var. Yani seneye mezun oluyor. Onlari kiskanmiyorum, cunku onlar daha zeki benden. Cok caliskanlar bi de. Yalana bak yalana.


Evet evet, o uyuz olunan, not isteyen de verilmeyen, sorular soran, sinav zamani yakinlasan o itin ta kendisiyim. Yapacak bisey yok. Sorumluluk sahibi olamadim yalaninin arkasina siginmiyorum, cunku sorumluluk ne amina koyayim ya, yasli yasli konusmalar. Gencsiniz lan siz. Disarda hayat var. Okula gidiyorsun imza atiyorsun, sonra eve gidip otuzbir cekiyorsun hala bana 'sen yok muydun ya, tuh kotu olmus' diye kustah kustah. Neyse cok kizdim sana, simdi bi' bira icip sakinlesecegim. 10'a kadar sayiyorum, siktir git.


Bi de galiba garip seyler oluyor bana. Ne oldugunu soylemem. Garip dediysem, fakir anlaminda. Fakir dediysem fake anlaminda. BANA FAKE DEMEYIN.

6 Şubat 2011 Pazar

Biriyle once Halep'e, sonra da Beyrut'a gitmek istiyorum. Ama kim oldugunu hayatta soylemem. Donerken de, denizden doneriz, Gokova'ya ugrariz. Bi' saniye, bakkal geldi.

5 Şubat 2011 Cumartesi

Paramparca olunan anlar vardir hani. Heh iste, ben hic paramparca olmadim. Olamadim. Oldurmadilar. Sezgilerim gercek, dogrularim yalan, inanclarim bos ciktigi icin. Perde kapandigi, oyun bittigi icin. Birden oturdugum koltugun, alkislayan insanlarin, hepsinin gercek disi bir senaryodan ibaret oldugunu ispatlarcasina selam duran yazarin farkina vardigim icin. Ben hic paramparca olmadim. Tek parca olamadim ki amina koyayim, kirintidan ekmek olur mu?


Inanclarin inanclarimin, yuzde biri kadar olsaydi, seni yuzde doksan dokuz sevebilirdim.

2 Şubat 2011 Çarşamba

Mjbs Mjbs.


http://listen.grooveshark.com/s/Tigress/2mKSr?src=5

1 Şubat 2011 Salı

Hasiktir ordan.


Senin agzini yuzunu sikerim.

Az once en sevdigim iki kufuru dinlediniz.

29 Ocak 2011 Cumartesi

Bu gece biraz huzunluyum. Belirli bir sebebi yok. Aslinda sebepler. Daha cok. Hayatim iyi de gidiyor oysa. Kavramlarimizin karmasikligi, alelade siralanislari, kirilan bardaklar, firlatilan kufurler ve tukuruk parcaciklari.
Ben. Kirmiyorum. Soyleyemiyorum. Yaziyorum. Mektuplar yaziyorum, sarkilarimi yasiyorum, vitrindeki kitaplarda, albumlerde, sokaktaki kokuda, arjantindeki kabarciklarda buluyorum ben kendimi, seni, onu, bizi, sizi.
 Icimden gelenleri yapmak suc oldugundan beri, bu denli girift duygular icinde yuzdugumden kimsenin haberi yok. 
Egilip bukulen degil, kirilan duygular bunlar. Benimkiler bakalit gibi. Balkondan asagi atiyorsunuz, yine oradayim. Anlasilmayan sey su, ben hakli ya da haksiz, hirli ya da hirsiz, yalanci ya da durust degilim. Ben anliyorum, anlamaya caba gosteriyorum. Orada olabildigim icin, orada olmam gerektigi icin, belki de hep orada olacagim icin uzerimdeki ciziklerle ve sarkan menteselerimle yatiyorum. Tahammul ve tahakkuk edemediginiz tek sey bu gercek.


Icim daraliyor. Kazaniyorum. Kaybediyorum. Tanisaniz seversiniz insaniyim, severseniz nefret edersiniz oldugum kadar.


Yanlislarim kadarim, cunku dogrularimin icine sicilabilir, ama yaptiklarim hep orada olacak.


Ben. Ayni. Evet evet. Neden susuyor-sun-uz?

20 Ocak 2011 Perşembe

Bazen kotu bir adam oldugumu dusunuyorum. Cogunlukla iyi niyetliyimdir oysa. En azindan notr kalabilirim. Farketmez derim. Farketmediginden degil. Nerede yatmak istedigimin ne onemi var ki. Yorulmak istemedigim icin. Boyun egmek daha iyidir bazen. 


Kirip dokmemek icin. 

Sonra dusunuyorum. Hic kotu bir adam degilim.

Deniyorum.

Mavi olipsi cok severim mesela. Kimse sevmez. Aysti limon icebilirim, severim. Kimse sevmez. Sigara secmem, elbette tercihlerim vardir ama ayirt etmem genellikle. Kahvaltida cay icmeyi sevmem. Asla icmem demiyorum ki. Icerim elbet. Icmeyi sevmem. Soktugum aycekirdegini sevmemenin neresi suc? Hem ben yiyemem aycekirdegini. Saka yapmiyorum su an. Gercekten zorlanirim ve oldukca yavas acabiliyorum cekirdegi. Icinden cikana degmiyor. O yuzden sevmem pek. 

Deniyorum.

Yavas yavas. Yavan yavan. Yalan yalan.

Bu gece bisey farkettim, selebriti diye bir olgu var. Celebrity. Bildigin cemiyet hayati. Herkes herkesi taniyor, ve herkes herkesi seviyor. Cok degisik kafalar. Bana gore degil. Ergenlesip sadece blog yazabilirim yeni bir blog acip her an. Ya da kapatabilirim falan hesaplari. Sanal arkadasliklar ve sosyal medyanin boyutu korkutucu olmaya basladi. Eger ki bir nirengi noktasi sececek olursak, dizustu edebiyat da diyebilirim. Bilgisayarlarin icinden hortlayip gercek hayatta kisilik buluyoruz, bulanlar oluyor. Evet, bunlari surec icerisinde internetten sevgili yapan, ya da flort eden ben soyluyorum, biraz hipokratca olabilir ama buna en kisa zamanda kisisel bir cozum uretecegim. Olmaz yani boyle. Ben duz mutluyum sanirim, gercek hayatta tanistigim arkadaslarla falan. Cemiyet hayati daha degisik. Avrupada benzer tabakalar var hakikaten. Sanatcilar sanatcilari taniyor falan. Ama hic birinin twitter'i, carbonmade'i, blogu falan yok. Sonuc olarak ben ki, mutual friendlerden bile korkan bir insan, oyle bir ortamda duramadim. Samimiyetsiz. Oradaki benler ben degil, senler sen degil. Onlar? Hic degil.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Ders calisamiyorum. Yarim saat oldu bak derse oturali. Derse oturmak dedigim de aldim kitabi, iste okuyorum. Toplumsal cinsiyet falan. Lan mezun olunca bana bi sorsunlar allahaskina, 'nasildi dersler zor muydu' diye. Aldigim secmeli dersleri sayicam. Ne alakasi oldugunu anlayamayacaklar, o gunu bekliyorum. Korkacaklar.

Oyle iste. Gunlerdir ayni anda buldugum huzuru ve huzursuzlugu cok seviyorum. Ikisi esit derecede olunca, zaman eglenceli geciyor.

Param yok. Gercekten yok.

Sabah 12'de son finalim. 12 sabah oldu benim icin son 10 gundur. Aslinda oglen 12 denir. Yarindan sonra finallerim bitiyor fakat, itu'nun kotu yani baska okullarla final tarihlerinin hic bir zaman uymamasi. Hep erken baslayip, erken bitiriyoruz. Bu da baska okullarda okuyan insanlarla ortak paydada bulusma konusunda zorluk cikariyor. Nefret ediyorum bu durumdan.

Baska seylerden de nefret ediyorum ama simdi sayamam. Uyumam lazim ve hic uykum yok. Ayrica daha okumam gereken 100 sayfa falan var. Yarin yolda biter insallah.

Kelimenin tam anlamiyla, torrentin anasini sktim. Saka yapmiyorum. Duzenlenmek icin beni bekleyen, devasa bir downloads klasorum var. Nefret ediyorum soyle islerden. Ama sonra cok guzel artworklu, albumune gore klasorlenmis bir arsivim oluyo. Takinti var bende. Hepsini oyle arsivliyorum. Filmlerin harddiski ayridir mesela. Harddiskten ziyade, bir de DVD arsivim var odamda. 80-90 filmlik. Fakat BluRay cikti, mertlik bozuldu. Gotume sokabilirim artik o DVD'leri. Torrentden HD indiriyorum mkv, oh. Sokarim DVD'ye. Fakat yine de atmaya kiyamam.
Belki bi gun gelir, plaklar gibi degerlenirler. O zaman da orjinal collector edition dvdlerimi cikartirim ortaya. Ekmegini yerim.

Gecen gun pokerde 28 euro kazandim. Fakat, ertesi gun 20 euro kaybettim. Kumari biraktim. Cok uzuldum cunku sonradan, salakligima doyamadim.

Boyle blog kusmasi cok zevkli. Hadi dagilin, dersinin basina herkes.

15 Ocak 2011 Cumartesi

Dun gece uzun bir aradan sonra sarhos oldum. Sarhos dedigim, fizyolojik degil, yanlis anlasilmak istemem. Istemezdim. Istemedim. Ictigim 3-4 duble biseydi, acili ezmeydi, peynirdi, ayvaydi. Sigara icmek serbestti mekanda, fakat ben orada duramadim. 15 dakikada bir disari adim attim, denizi seyrederek ictim, tam bir paket sigarayi. Deniz gordugum zaman boyle oldugumu bilenlerden biri olmaktir sevilmek.
Hayatimi dusundum, usengecligimi, yersiz durustlugumu ve yersiz yalanciligimi, belli belirsiz hallerimi, hic bir kadina esasen ne kadar sevdigimi anlatamadigimi, hepsinin icimde tek tek, birbirinden baska degerleri oldugunu, ve duvarlarin beni hep usuttugunu. Nicel olarak degil, nitel olarak sevdigimi.
O an, herkesin esprilerini, bazilarinin yaklasma cabalarini, kadinliklarini, adamlarin dertliliklerini, garsonun raki sisesini tutusunu, solistin yanik sesini, baglamacinin baglamasini, herseyi gotlerine sokasim geldi. Cunku ben o an, orada degildim. Nerede miydim? "Neredesin sen?"