CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

31 Ekim 2010 Pazar

lades.

dün akşam dedim şen sevgiliye;
seninle lades tutuşalım diye.
imalı bir eda katıp sesine,
sevgili dedi ki; "söyle nesine?".
dedim aldatırsam ben seni,
öpeyim bir kez beyaz enseni,
aldanırsam üç gün yüzüme bakma,
saçını önümde çözüp bırakma,
görelim yenecek diye kim kimi,
güldü; kabul etti bu teklifimi.
sevgilinin dalgınlığı benden de derin,
otururken kuş tüyü ipek minderin
bir ucunda o, bir ucunda ben
başımız önde düşünüyorken
ne hile bulalım diye yarına
sevgili saçını omuzlarına dökerek dedi ki;
"al tara saçımı, bir tel incitmeden!"
ben oyunu, ladesi değil,
tüm benliğimi unuttum bir an
o'nun bu beklenmeyen iltifatından
daha tarağa elim gitmeden
"lades!" dedi, yerinden fırlayarak,
düştü, parçalandı yerde fildişi tarak.


nazim,

27 Ekim 2010 Çarşamba

sesler.

simdi soyle bisey var, ben ses ve goruntu konusunda inanilmaz takintiliyim. cosukur teknoloji gelistiginden beri dizi olsun film olsun, hd olmazsa olmaz arkadasciyim.

ne yazik ki ayni sey muzik icin de gecerli. indirdigim mp3lerin 320kbps olmasi yuzunden 4 dakikalik bi sarki 8-10mb yer kapliyor. ancak gorunen o ki, bitrate sinirlari yuzunden artik mp3 de yetmiyor. cd kalitesine hic bir dijital kodek ile ulasamayacagimdan, ipodu falan cope atip eski bir discman mi alsam, cd arsivi mi yapsam diye dusunmuyor degilim. olay su ki, kafamdaki hi-fi sistemi kurabilsem, kac para olursa olsun gereken herseyi yapicam, tum yatirimimi muzige vericem. lambali amfi arastirmaya basladim bugunlerde. ondan once de harman kardon hs350 ev sinema sistemine baktim. dehset guzellikte bir sey. darty'de vardi bi tane, bi gun tom waits cdsi goturdum ve taktim. magaza bostu, parazit ses yoktu. hayatimda bir sarkinin icinde olmak ne demek onu anladim. dead and lovely. allahim o kontrbaslar, o pic herifin girtlagi, midtone lar. OF.
sonra radiohead koydum bi tane. life in a glasshouse. boyle bir sey olamaz.

maalesef zengin biri de olmadigim icin, sese goruntuye bilgisayara falan yapacagim yatirimlar akillica olmali, ileriye donuk olmali. zira, orospu cocuklarinin 10 senede bir gelistirdigi standartlara yem olmamak istiyorum. iste bu yuzden derler ki, muzik dinlerken analog dinliceksin, film izlerken dijital.

simdi sorunsalimi yazayim. haliyle sarkilara para odemedigim icin, bilgisayarimda 320kbps lik mp3 ler depoluyorum. veya orjinal cd aldiysam rip liyorum.  ses kaynagimizi 320lik mp3 arsivim olarak kabul ediyoruz.
muzik dinlerken kullanabilecegim, ayni zamanda laptopu tv ye HDMI dan baglayip hd film izlerken de ev sinema sistemi olarak kullanabilecegim bi sisteme ihtiyacim var. z5500 dediginizi duyar gibiyim. fakat televizyona baglamadan sirf muzik dinledigim zaman nasil olacak? laptopumuzun dijital 5.1 destekli bir cikisi bulunmamakta. buna da ayri ses karti mi alicaz harici? hadi bakalim bu sorunsallari en ekonomik ve mantikli yolla cozene benden 2 biratek.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Blogger'i ve bir kac seyi daha geri istiyorum.