CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

28 Mayıs 2009 Perşembe

I call myself every morning to say hi.

aşk, telefon ekranındaki tr turkcell yazısına hiç usanmadan, her seferinde heyecanla bakabilmektir.

e.e.ş. # 93

layer cake'de de vardı bu şarkı bilen bilir. bilmeyenler de izlesin. kaliteli bi filim. bundan gayrı filim. film ne. film mi diyosunuz allaşkına. hepimiz filim diyoruz. düzenbaz olmayalım.

vural çelik çok komik bi adam. gerçekte çok komik yani tiyatroculuğuna bayılmıyorum orası ayrı. ama stendap bi şahane. bugün teknoloji inovasyon seminer falan hepsini bi araya koymuşlar, ciddi ciddi gittik bizde. moderatör vural çelik çıktı neşe katsın havayı yumuşatsın diye getirmişler heralde. adama mı gülelim google'ı microsoft'u mı dinleyelim karar veremedik. :) hiç bişey öğrenemedim ayrıca gülmekten. :)

26 Mayıs 2009 Salı

fiestafiesta.

sinemalarda mariachi'nin tüyleri diken diken eden reklamını gördüğünüzü varsayıyorum. görmeseniz de siteye girdikten sonra izliyosunuz. reklamın müziğini hala bulamadım, bargörlü de bulamadım. buluruz işalla.

http://www.benolsaydimoperdim.com

:)

25 Mayıs 2009 Pazartesi

wanted.

cüzdanımı kaybettiğim yetmiyormuş gibi arabayı da bozdum. daha doğrusu ben bozmadım bozmam da. ama malesef halihazırda 60.000 bakımı dediğimiz büyük bakımının vakti gelmişti, yine de arabanın bendeyken pes etmesi hiç hoş bi durum olmadı. :D uzun zaman sonra deli gibi bağırtılar azarlar çekiyorum, hep bana bağırıyolar yieee :)
hayret bişey. ben mi bozdum arabanızı. ne kıymetliymiş. ben mi attım cüzdanı, kendi kayboldu. ya da biri çaldı. bence suçsuzum. hem onlar hiç böyle haltlar yapmıyolar mı :D misal şimdi annem bardak çanak kırsa hemen örtbas ediliyo temizleniyo falan. ben kırıyim bi bakalım, bıdır da bıdır sabaha kadar konuşur. kendine gelince siyaey gibi örtbas. oh ne ala memleket. :)

bitane klip sölemiştim ya vedat özdemiroğlu'nun oynadığı manga klibi. o şarkı güzelmiş yahu. dilime takıldı. melodisi akılda kalıcı. guud.

sabaha kadar triger kayışı ve distribütör demek istiyorum. peki ya ustanın inatla fren diskine fren diksi demesi. yabancı ismi gibi. freen diksi. :)

24 Mayıs 2009 Pazar

kendimi kaybettim. hükümsüzdür.

cüzdanımı kaybettim. bu sabah çaldırmış olma olasılığım da var dün gece sitede dolaşırken kaybetmiş düşürmüş olma olasılığım da var. nüfus cüzdanı, ehliyet, paso, itü kimlik kartı, kredi kartları ve bilimum atm kartları. 25 lira da para. bi de 5 dolarlık hatıra parası. öyle harcanmayan, ne derler uğur parası mı derler. hepsi onların olsun ama nüfus cüzdanı ve ehliyetimi versinler nolur yareppim. zaten bulan kötü niyetli sazan atm'ye gider gitmez kartı yutucak makine, bankacılık sistemimiz bu konularda çok gelişmiş, uğraştırmıyolar adrese falan yolluyolarmış. ama o nüfus cüzdanı falan. paso. ovvv ta karaköy'e git garaja ordan çıkar. zayii ilanı istiyolarmış falan. sonra değişik haberler okudum, ehliyetini kaybettikten 22 sene sonra x bankasına 20bin lira borçlu çıktı falan. olm alın 25 lirayı geri bana ulaştırın lütfen ya.

ben çıkardığım dersleri söliyim, dikkatli olsun herkes.
nüfus cüzdanının zar zor sığabileceği ufak cırtcırtlı cüzdanları taşıyın.
arka cebinizde taşıyıp, yıllardır babalarımız tarafından bilinçaltına işlenen erkeğin cüzdanı arka cepte olmalıdır saçmalığına takılmayın. ön cebinizde taşıyın.
başta bankamatik olmak üzere, sahip olduğunuz kartları taşımayın, bi tanesini alın. limiti mi yetmedi. para mı yokmuş hesapta. taksit seçeneği mi az geldi. paşa paşa çıkarsın, uzaklaşırsın. herkes mutlu.
kızlarınki genelde çantadan çoğunlukla sırt çantasından gittiği için onlara yönelik sölüyorum, çantaya cep telefonu cüzdan konmaz.

böyle.

22 Mayıs 2009 Cuma

anne yazılım var.

dersi alanların %80'ine göre hayati önem taşıyan kimya finali için bi önceki gece "olm yarın yazılı varmış lan doğru mu? diyen arkadaşlarım var. bu insanların annesine babasına yee anne yee yarın yazılı varmış, ama ben çalışmayınca yapıyorum" dediğinden şüpheleniyorum. onun adı final. olmadı sınav de. yazılı ne lan. :) oldu olcak speaking sınavlarına da sözlü de. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.

20 Mayıs 2009 Çarşamba

itiraf.com

- itiraf ediyorum, blogumun sağ tarafındaki tatlı niyetine kısmı güncel değil. yeni keşfettiğim bloglar var, sonra ne biliyim o listede artık okumadığım 2-3 blog var falan. üşengeçliğimden bir türlü ilgilenemedim, sıkkullanılanlar'ım çok kirlendi. her taraf blog şeysi. bazı blogger'ların yaptığı gibi sürekli güncellenen liste yapmak istiyorum ama bunun nasıl yapılacağını keşfetmek ile uğraşmak istemiyorum. sonra mesela googlereader'a eklemediğim bloglar var, sıkkullanılanlarda duruyo, arasıra aklıma geliyolar bi bakıyorum 358236 tane şey yazmış. olmuyo böyle şansal. sıkkullanılanlar diyince aklıma bişey geldi, dün gece cydar'lardaydım, ps3 falan da oynadık. bi adam yarattık pes2009'da. adı sikko. ama çok güzel adam oldu şerefsizim, asistler goller falan ohoo. spiker sikko demiyo yalnız. şikko diyo. :)

- itiraf ediyorum, ben küçükken evanescence falan dinlerdim. güzeldi ama o zamanlar ya da bize güzel geliyodu. linkimpark da dinlerdim. avril lavigne ilk çıktığı zaman onu da dinlemiştim severek. :) daha da küçükken kimbunlar ve tarkan dinlerdim. tarkan'ın bi albümü vardı şu an unuttum adını, içinde aşk, gitti gideli, hüp, her nerdeysen adlı şarkılar da bulunuyordu. bunlar favorilerimdi. :) her nerdeysen'i hala severim çok. duysam duygulanırım.

- itiraf ediyorum, benim anaokulunda burnumu karıştırırken çekilmiş bi fotorafım var. aynı odada (oyuncak odası) bi kızla öpüşürken çekilmiş fotorafım da var. bunlar salonda konsolun alt dolaplarından birinde duruyo, bi tane bile arkadaşım veya sosyal olarak iletişim kurduğum insan görmedi. sadece evleneceğim kadına göstermeyi planlıyorum. :)

- itiraf ediyorum ilk dayağım ortaokulda yedim. o güne kadar tartıştığım kavga ettiğim herkesi dövmüştüm. ortabir'de bu yenilmezliğim son buldu. çok hasar almadan ayırmışlardı ama duygusal anlamda çok koymuştu, yenilmez dev çökmüştü. :) okul çıkışında çok sinirliydim, eve doğru yalnız yürüdüm, top sahasında sinirimi çamlığa doğru dikerek bi toptan çıkardım.

bugünlük bu kadar. içimden gelirse başka şeyler de itiraf ederim.

onelove.

efes one love festival bu sene muhteşem ötesiymiş yahu. portecho, yasemin mori, johnny rock, röyksopp, zero 7 falan ne diyo olum bunlar. çıldırıcam. sonra bi de cohen amca var o da ağustosta geliyo. geçen yaz bi bok yapmadınız konser yüzü görmedik resmen, bu sefer ben yokum diye anasını bellemişssiniz şerefsiz organizasyon şirketleri. of lan of.

he bi de efes pilsen onelove'ın sitesinde zero 7 'yi bora uzer' den küçük yazmalarını anlayamadım. alt grup yani zero 7 öyle mi. :) sanki reklamdan sorumlu muzur bi eleman demiş ki siktir et zero 7'yi ben biliyorum onları hiç güzel diil. interestink.

19 Mayıs 2009 Salı

sayın başbakanım o tramvay var ya. fabrikası.

istanbul ulaşım, %100 yerli olduğunu iddaa ettiği bi tramvay üretmiş. %100 yerliyse tebrik ederim. teknolojimiz ilerlemiş demektir bu. ciddi olarak tebrik ederim. peki adını RTE koymak hangi aklı evvelin fikri acaba. önce dedim ki, yok taylır saçmalama o kadar da diil, başka açılımı vardır. düşündüm düşündüm yok. resmen RTE koymuşlar. hatta RTE 2009. railway transport equipment diye yalandan bir açılım uydurmuşlar gerçi. bu kadar da salak yerine koymayın. söylediğiniz kelimelerin anlattığı şey tren. equipment ne lan. eşşeğin şeyine su kaçırmak diye güzide bir deyimimiz var. evet, size gelsin sevgili ibb'deki dostlarım. öğle tatili esnasında falan rte'ye aşıkmışcasına onun hakkında konuşup güzellemeler yapıyo musunuz inanın çok merak ediyorum. olur ya ortaokullu liseli kızlar aşık olduğu çocuğu anlatır nefes almadan. siz de öyle çekiştiriyo musunuz acaba çıldırıcam meraktan.

tramvayın önden görünüşü RTE'nin yüzünü andırmıyor değil. aynı aynı. hık demiş burnundan düşmüş.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

diskotronik.

- bence, ümit besen elektronik müziğin kralıdır. dalga geçmek için söylemiyorum gerçekten öyle. röyksopp halt etmiş. adam klavyeyle neler yapıyo be. yıllar yılı dalga konusu oldu, bi tane adam çıksın da desin ki ben bundan daha iyi çalarım. tamam müzik bilgisi biraz kör olabilir, fazıl say değil sonuçta bu adam. ama aletin ona sunduğu tüm imkanları sonuna kadar kullanıyo. :) ben size söliyim, ümit besen elektronik müziğin kralıdır.

- mentos rainbow diye bi şekerini çıkarmış, çok fena. paketi böyle renk renk, rainbow işte. içindeki şekerler de o renklerin hizasında farklı aromalarda ve renklerde dizilmiş. ananastan böğürtlene, karpuzdan elmaya 7 çeşit aromalı şeker. ısrarla isteyiniz.

- begüm, begüm huuuu varya. acayip dilime takıldı. evde yüksek sesle söylemeye başladım. suçu kendine at beybiie. :)

16 Mayıs 2009 Cumartesi

ne güzel komşumuzdun sen mekdanıs abla.

uzun zamandır mekdanısa gitmiyorum. gerçi geçen hafta gittim bi kere ama başka bişey olmadığından. hep börgırcı oldum. eskiden börgırdan nefret ederdim hiç yemezdim, şimdi mekdanısın önünden geçerken ezerek bakıyorum böyle, "hah, siz de yemekçi misiniz lan" dercesine. pis pis bakıyorum alaylı alaylı. :)

yoksa siz de steakhouse'un ilk önce ekmeğinden taşan kare köşelerini yiyenlerden misiniz?

bakar mısınız, yeşillik yerine hardal olursa sevinirim.

15 Mayıs 2009 Cuma

gahan, bi tek sen beni anlıyosun.

- bu yaz için dolarcıklarımı biriktirdiğimden ötürü bir işim olmasına rağmen depechemode'a para bulamamıştım. he bilet bulmuştum organizatör falan, almıştım elimde duruyodu bilet. şimdi bu iptal oldu ya, inşallah ben de gidip bir yüzsüz gibi biletixten para alıcam, arkadaşım ise hiç durma dedi. sonuç ne mi. davegahan'a teşekkür edip geçmiş olsun diliyor, depeche mode'u çalabildiği için winamp'a teşekkür ediyorum. bu yaz değil de eylülde falan ben döndükten sonra gelirseniz ayrıca teşekkür ederim dave. ay lav yu. :)

- cinsiyetimin farkında olduğum günden beri (kızlara baktığım günden beri demek istemedim, daha bi entellektüel durdu jdfkhjs) anladığım tek şey var, beyaz ten seksidir. aksini iddaa edenle kapışalım. (kapışalım? ) kızıl veya turuncu saça ise yorum yapmıyorum.

- tekirdağ güzel bi memleket. bizim mağazanın orda şubesi varmış, sayım envanter falan işbitiriciliğim sayesinde, biraz da torpille gittik sabahladık 2 gece, birer gün arayla. pek eğlenceliydi. bi de namıkkemal üniversitesinin festivali varmış tam mağazanın karşısında. sabaha kadar sarhoş gençliği izledik, sosyal ve psikolojik gözlemlerde bulunduk. :) aradaki günlerde ise çalışmadım. çok güzel oldu. mesaici olcam ben büyüyünce.

- bioxcin sürüyom kafama, kafam kuru kalıyo. jöle gibi lan. bence biraz yalan yani, gerçi o da hediye geldi hiç farketmez ama yalan sanki. öyle bi izlenim uyandırdı. etkisini görücez.

neyse zamanı gelmişken gideyim de saçımı yıkayıp biyoksin süreyim. adios.

11 Mayıs 2009 Pazartesi

magnum dı rivolvır.

magnum double ın karadut böğürtlenlisi çıkmış. duyar duymaz hiç dondurma yememişcesine koştum aldım yedim. aklımı kaybediyodum yeminlen. böyle başım falan döndü. o değil de, ben ilkokulda kız arkadaşıma magnum dabıl karemelli hediye etmiştim. paramın yarısını vermiştim, içime oturmuştu baya. ama o da çok sevinmişti beraber yediydik. sonra düşünüyorum ne güzel iş lan ben de kız olsam bedavadan magnum dabıl.

breaking bad çok güzel bi dizi. ilk sezonunu izlemiştim ikincisini de takip ediyorum. komedi, dram, uyuşturucu, aksiyon herşey var. bi de öyle güzel sahneleri var ki, sadece çekim ortamının sesleri var kuştur çekirgedir su sesidir. 2-3 dakka böyle sahneler var resmen hissediyosun karakterin yaşadığını. şunu derim ki en kaliteli diziler sıralamamda ilk 3' tedir. breaking bad izlerken magnum dabıl karadut böğürtlen ise ayrı bişey.

peki magnum yiyerek intihar nası bişey. bence çok güzel. içine kat ne katıcaksan yedikten sonra 1 bardak soğuk su içiyosun ya o anlarda tık diye git. çok güzel.

toblerone da aklımı kaybetmeme neden oluyo bazen. hem de ne kayıp. pırpır. kıpkızıl oluyo bazen dünya. bazen de mavi. yüzüğün renginde.

hayatımda döner bıçağını sokmak istediğim iki çeşit insan var;
biri ağzını kapamadan yere doğru hapşuran, diğeri de klavyeye susam döken insandır.
olum siktirin gidin.

8 Mayıs 2009 Cuma

mandu-mandu-mandu.

5 bin kişi aynı anda bidaha diye bağırırsa biten konser yeniden başlıyomuş. bu gece bunu öğrendim. topluluk psikolojisi çok tehlikeli birşey. bi kişi başlatıyo kelebek etkisi gibi, enstrümanlarını toplamış giden adamlar tekrar sahneye fırlıyo. saldırabilirdik de. resident evil gibi herkes birbirini de yiyebilirdi. çok korktum. çılgın topluluklardan uzak durun.

ve batuhan, sen insan değilsindir. doğaçlama demek araya atılan iki üç çeşni demektir. gitarı parçalamak olduğunu hiç zannetmiyor-idim.

bi de ben çok doyumsuz bir adamım. bi kere yüz görünce misyon akomplişe olmuşcasına yeni targetler peşinde koşuyorum. kendime zararlı. maymun iştahlı gibi ama öyle de değil, kalbim büyük ne yapayım. besel yiyiyorum.

yoksa sizin de hayatta bazı günleri rewind tuşuna basıp geri sarmak istediğiniz oluyo mu?

6 Mayıs 2009 Çarşamba

ben deniz gördüm, denizlerden engin.

Elbette Türkiye'de de en koşuysa devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
İlk o fırladı lüverden, en sekmez mermisiylen
En hızlısıydı hepimizin,
İlk o göğüsledi ipi
Acıyorsam sana, anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, AŞK olsun.

c.y.

vuhu.

x: sabaha kadar densdensdens!
t: ne sabahı, son otobüse kadar densdensdens! ben çayırlarda uyuyamam.
:)

manganın klibinde vedat özdemiroğlunu gördüm. ağzım açık izledim klibi baştan sona. ideal bi ailede amca rolüdür beyle de severim. kuzen var bi tane ideal kuzen, onun babasıdır. :)

4 Mayıs 2009 Pazartesi

hav.

yapmaya çok özendiğim bişey var ki, o da yabancı filmlerde veya dizilerde gördüğümüz evcil bi hayvanı "good boy" diye sevmektir. salam falan vermek sonrasında. hiç öyle good boy diye sevemedim bi köpeği. çok kıskanıyorum.
bi de aferin oğlum diye çeviriyolar ya, hep gülüyorum. hem doğru gibi hem değilmiş gibi. mesela bi baba çocuğuna aferin benim oğluma der ama good boy diye sevmez gibime geliyo. :)

3 Mayıs 2009 Pazar

kıltüy.

saçım düzenli olarak dökülüyür. bu da beni çok üzüyür. 10 yıl sonra tepesi açık amcalar gibi olmamak için saçımı 3 e yada 4 e vurdurcam ama nası tırsıyorum anlatamam. hiç ben değilmişim gibi. tabi bi yandan değişim meğişim güzel şey ama 1 senedir aynıydım, bilemiyorum. 4 yaşında ağlayarak berberden kaçtığım gibi kaçmamayı umuyorum bu sefer. heralde koltukta da ağlayabilirim kaçmadan. :)

1 Mayıs 2009 Cuma

İTÜFest '09

1-8 Mayıs tarihleri arasında Maslak kampüsüne bekleriz. Resmi olarak bugün başladı Dans festivaliyle ama asıl eğlenceler pazartesi başlıyo söliyim. :) Haldun Dormen'in söyleşisi, Cem Yılmaz'ın beleş standup - söyleşi karışımı kaçmaz diyorum. Konserlere gelince.




manga-duman ayrı konserler elbet. mangayı siktir edin, 10da duman'a gelin.

bi de 5 mayıs, 20:00'da WooHoo var. tanıyorum diye demiyorum, 5'i de birbirinden yetenekli, ben konserleri oturur dinlerim diyenleri bile oynatabilecek 5 tane kız. funk tan oldieslere, 80ler 90lar pop hepsi bi arada. vuhu işte. bi de diğer konserlerin aksine bedava :)

http://www.itufest.itu.edu.tr/

http://www.biletix.com/