CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

31 Temmuz 2009 Cuma

tge #6 - episode bastin bastin.

boston'a gittik sonunda. muhtesemdi. kaldigimiz ve calistigimiz yerden sonra metropol cok iyi geldi. six flags new england'a da ugradik, denemedegim cilgin roller coaster kalmadi. bizarro favorim. 80 derece aciyla gole dogru dusuyo yaklasik 75 metreden. bi de catapult diye bisey var o favorim. bi cubuk dusunun 2 ucunda tablalar var insanlarin oturdugu. duz oturuyosunuz. sonra o aletin 360 dereceyle surekli dondugunu dusunun hem ileri hem geri. anlatamicam o kan sicramasini. google layin cok guzel. beraber binek isteyenle.



six flags bitti, boston' a gectik nihayetinde. duck tours diye bisey vardi, 2.dunya savasinda nazi almanyasinin kullandigi tekerlekli botlari restore etmisler. amfibi arac. hem suda hem karada gidiyo, sehir turu. suya inerken gerilmedim degil ama nasi teknoloji. brava.
hard rock cafe'ye gittik, 5-6 saatimi orda gecirmisimdir, store kismini da resmen somurdum. geceleri cok guzel boston. red sox'in beyzbol macina da gidicektik ama bilet yoktu, bi dahaki sefere gittigimizde insalla. gokdelenin 50. katindan sehir manzarasi izledik. 360 derece boston. durbunler de koymuslar ben maci da izledim. :)
harvard, cambrigde ve MIT ye gittik ordan sonra. cokguzel okullar. vallahi asik oldum. ama parasi da guzel. insanlari falan cok degisik hic inek degiller, cemiyet hayatinin sanatci uyeleri gibiler. herkesin elinde ya bi enstruman ya bi eskiz defteri ya bi fotograf makinesi. cok sevdim insanlari. parali insanlar ama heralde.

akvaryuma gittik okyanus kiyisinda. tum baliklar vardi. penguen sevdim ve besledim cok tatlilar :) eve alasim geldi. deniz aslani besledim. fok besledim. yunusla yuzdum. gercekten kendimden gectigim anlardi bunlar.

poe' nun muzesine gittim. bastinli kendisi. acayip seyler ogrendim onlari sakliyorum.
bastin bastin, dostum dostum turkusunun muzigindendir bu arada.

boston metrosu bokum gibi. eminonu sirkecinden farki yok. amerikanin ilk metrosuymus zaten, acayip de belli oluyodu. boyle. fotoraf makinem yoktu ama arkadaslarin makinelerini somurdum amatordur megapikseldir kalem pillidir dinlemeden. fotograflari toplu olarak yuklemeyi planliyorum. cok cekildik cunku. en kisa zamanda. ayrica bizarro nun videosunu da koymayi ihmal etmedim. ugrastirmayayim kimseyi. operim.




* ben hala yutub izleyemiyorum diyenler icin link,





bi de batman dark knight vardi onun videosunu da buldum, o da sahane. floorless. ayaklariniza filler asiliymis gibi oluyo.


27 Temmuz 2009 Pazartesi

ben yokken cok sey olmus nermin.

maykil olmus. maykilceksin olmus lan geyigine katilamadim mesela. bu beni uzdu.


ergenekonda 100. dalga olmus galba, tebrikler 100.dalgamiz oldunuz diye serbest birakmislar. ben soyleyenlerin yalancisiyim. boyle bisey yoksa ozur dilerim, sahsen 100.dalga olmak isterim.

dolar hala 1.50 imis. simdi ibnelik yapmak istemem ama 2 olsun serefsizim. cebimiz para gorsun gelince.

rte biyiklarinin modelini degistirmis galiba. olm guzeldi lan. ben amerikada senin gibi biyik birakiyorum. hem yok gibi hem var gibi cok karizmatik biyik. :)

twitter moda olmus. bok atmak istemem ama allasen emesende kisisel iletiye @ bodrum yazmadan pek bi farki yokmus gibi geldi bana. hadi tamam o kadar degil de feysbuktaki statusu niye kullanmiyodunuz. ben de simdi gottunger diye site acsam kafama gore konsept yapsam oraya da uye olan cikar kesin. cok bok attim biliyorum, bigun twitter uyesi de olabilirim o zaman vay seni riyakar diye rencide etmeyin beni. su anda haz etmiyorum ama.
nedeni de 3 blogun 2sinde 5 emesen iletisinin 3unde twitter linki gormem.
sonra bisey daha var hizimi almisken tam gideyim, 2006 dan beri olmasi lazim twitterin asagi yukari feysbukun turkiyede yayginlasmasiyla ayni. nerdeydi akliniz.
ben diyorum ki, feysbukta what are you doing right now diye bosluk var. yazin dostum.

bikac sey daha var da gozum sulandi. operim.

24 Temmuz 2009 Cuma

the great escape #5

dun aksam cast party diye bisey vardi; boyle park kapaniyo ondan sonra gece bilmem kaca kadar sirf calisanlara hizmet veriyo aletlere biniyoz bedava yemekler yiyoz falan. yine banci campinge gittim. aubrey vardi. yellow caldi benim icin. ilk defa gece atladim, inanilmaz biseydi. hala ruyalarima giriyo yani. x ile uctuk. :) bi de yellow yani. bi de bulutsuz gece. ben hep ucsam keske.


haftaya sali carsamba minivan kiralayip boston a ve niagaraya gidiyoruz. arabada uyucaz. yani sahsen ben oyle yapicam hayatta para vermem otele motele. otele motele deki ince espriyi farkettiginizi umuyorum. yaparim boyle seyler arada.

fotograf makinesi alicak param yok. lutfen baba. lutfen. soyleyemiyorum da adama bilgisayar senden olsun ben makineyi aliyim diye. kesin evet der ama nedense utandim yani bi turlu cikmiyo agzimdan. of. babam da blogir cikarmis okurmus burayi. hahah :D baba koment attim sana.

bu gecenin muzigi de table top joe olsun.


17 Temmuz 2009 Cuma

the great escape #4

blog seni uzun zamandir ihmal ediyorum. yazacak vakit ve bilgisayar bulamadim. su anda kendi laptopumu ellerimde tutuyorum nihayet. cokguzel bi leptop. blu-ray okuyo, klavyesi isikli. hd ekrani var. eylulde cikicak olan windows 7 ye de ucretsiz yukseltmesi var. ve de kredi kartiylan aldim babami tanimamazliktan gelmeyi dusunuyorum. daha da ne isterim.


insanlar cok guzel. gercekten keske bir fotoraf makinem olsa da cekebilsem. bu aralar ekonomik olarak sikisigim; saatlerimizi azalttilar cok kalabalik oldu park. singapurlularin gitmesini bekliyoruz. hem laptopu babama odeyip hem de fotoraf makinesi alamicam gibi gozukuyo. dur bakalim hayirlisi. gercekten surekli bunlari dusunuyorum. cunku burda da gezerken inanilmaz para yemekteyim. saclarim beyazladi serefsizim; aysonu gelmis babalar gibi elimde cep telefonunun hesap makinesiyle hesaplar yapiyorum. bu ingilizce klavyenin de amugagoyiyim. alisicaz artik. aramizdan bazi zeki arkadaslar cikip diyebilir ki - hic sanmiyorum - turkce yapsana degistiriliyo o denetim masasindan. tus yetmiyo arkadasim, backspace den mi feragat edeyim allahin kici kirik yumusak g si icin. kopyala yapistir yaparim daha rahat.

mick, 44 yasinda bi adam. saclari beyaz ve uzun. mavi gozlu. rakinrol ruhunu kaybetmemis, arabasiyla son ses tesla veya led zeppelin dinleyip gozunde gunes gozluguyle gecerken gorebilirsiniz. tam bir madafaka. asshole. ama ayikken. 6-7 biradan sonra nasi seker bi adam anlatamam. gecen gun oturduk dertlestik. yalniz. ailesi de yok, oglu vardi o da annesinin yanina gitti simdi. 3-4 ay goremem diyo. bazi gunler odasindan cikmiyo surekli iciyo. bazi gunler motoruyla geziyo sikildiktan sonra bana veriyo. ben de geziyorum. ates yakip pearl jam dinliyoruz. 90larda orospu cocuklugu, savas ve pearl jamden baska hic bi sey olmadi diyo. felsefesi bu. coors light icer, en ucuz bira. tadi bana cok kotu geliyo ama deli gibi iciyo. oglu, kendisi, oglunun arkadaslari, ben capkinlik yapariz. dansci kizlar var parkta burada kalan, onlarla cok muhabbetimiz vardir. ben saf gibi flort asamasi yapip konusurken muhabbet ederken, guzel sozler soyleyip tavlarken, bu serefsizin enseye saplak gote parmak gibi bi aliskanligi var. bugune kadar vaow mick, that was cool demeyen bi kiz gormedim. 44 yasindasin hayvanoglu hayvan.

aubrey, bungee jumping dedigim alette calisan muhtesem bi kiz. sarisin ve mavi gozlu ama nasil guzel anlatamam. angeline jolie gibi suh bi havasi var. ve de cok iyi. ilk deneyisimde assagidan are you ready el isaretini yapti, baktim asagi inmenin baska yolu yok, escape isareti de yapip rezil olmiyim diye ipi cektim. prenses gibi. evlenmek isterim. omrumun sonuna kadar severim. ama hic seyimde olmuyo parktayken selam veriyo bazen gormemezlikten geliyorum. olmicak duaya amin denmez diye. neyse.

hannah i uzun anlatmicam. 17 yasinda 25 yas olgunlugunda bi kiz. cok sevecen. can dostum. o da sarisin ve deniz yesili gozleri var. arkadas noluyo ya. sevgilisi var ama nasi salak ve nasi cirkin. guzel kizlar cirkin erkeklerle cikar. bu bi gercek.

kullanmadigim rolir kostir kalmadi, comet' e yerlestim sayilir cogu gunler orada oluyorum. acayip ingilizce konusurum. gercekten how i met your mother ingilizcesine yukseldim. prison break e doru gidiyorum. hatta breaking bad.

deli gibi fotoraf koymak istiyorum ama makinem yok. arkadaslarin cektigi ani maksatli sikko fotoraflari da koymak istemiyorum. insallah olucak fotograf. acliktan zayifladim. zenci gibi yandim. boyle.

birazdan mangal yapicaz birayla, arkadasa supriz dogum gunu. konfeti aldim patlaticam. heves ettim. x de geliyo. hayir, hic de heycanlanmadim. amerikalilar daha guzel. birazcik ruhu var diye heycanlanilmaz. yalan soyluyosam da soylerim blog benim diyilmi. ama hakkaten cok guzel amerikali kizlar. bi tane bulup evlencem. hem de burda kalirim. formalite diyil gercek olsun.

simdilik bu kadar. tekrar yazacagim. laptopum oldugu icin daha sik yazarim. au revoir.
au revoir demisken kanada yakin oldugu icin bolgesel otobuslerde kanadalilar var. muhtesem insanlar. bi tanesiyle tanistim yari fransizca yari ingilizce konustuk allahim nasi guzel insan. montreal.