sabah kalktım, yürek pırpır. aldım duşumu, bi de güzel giyindim, yauşuklu oldum. düştüm okul yollarına. 10 gibi cydar bey le taksim'de buluştuk, mc'de kahvaltı ettik. kapitalizmin uşağu olduk :) egg mcmuffin ve hash browns çok süper bişey söliyim. hele haşbıravn yok mu, beni benden aldı sevgili okur. kızarmış patates köftesi. yareppim 2 tane yedim vallahi ketçaba banıp banıp :)
sora gittik maçkaya, anam bi kalabalık. sanırsın bedava bişey dağıtıyolar böle izdiham gibim. meğerse işletme fakültesi de orda, o gördüğüm ve korktuğum koca koca adamlar kadınlar, oranın örencisiymiş. ilk girdim bahçeye nası korktum var ya. "olm bunlar abi lan, abla bunlar, nası arkadaş olurum, nası yan gözle bakarım" dedim kendi kendime. hayatımın en korkunç 3 dakikasıydı :) sora baktım millet tenefüs yapüyürmüş. ders saati yaklaştıkça 2şer 3er gözükmeye başladı benim muhattaplarım, çok sevindim. bütün hayatım boyunca totalde yapmadığım dedikoduyu, o 10 dakikada yapmışımdır he :)
örtmenleri fln çok sevdim ben, bi örtmenim var gramer örtmeni, resmen ted mosby gibi konuşuyo. bu arada jolene hanıma selam olsun, evet gerçekten ted mosby :) en yakın zamanda annatırım.
her neyse böle bi güzel konuşuyo, sırf ingilizce konuştuk zaten. sınıf 35 kişi, 10 kişisi istanbuldan. geri kalan herkes, izmir-çanakkale-ankara. izmirin kızlarıylan ankaranın oğlanları pek güzel bu arada ya neyse. ama hepsi tiki gibi, birbirleriylen arkadaş olur onlar, tencere-kapak. keşke sabah evden çıkarken, boya kutusunun içine bastırmasalar yüzlerini hepsi mis gibi kız olcak. böle çok çirkin, gece görsem korkarım.
örtmen silivriliymiş, 145T muabbeti yaptık ingilizce, tüm dikkatler benim üzerime yöneldi 5 dakka çok utandım. böyle her cümleden sora duruyorum, kalbim nası atıyo :) ingilizce konuşurken hep öyle oluyorum ben gerçi, böyle nefes nefese. fransızcada hiç öle olmuyodu, canım madame sarı :)
ne biçim anlattım herşeyi ama daha anlatırım aslında, çok şey oldu. sora anlatiyim onları bence şimdi vörms oynıyım ben, kis yu so maç my readers :) *
* : praktis olsun diye yaptıydım, örtmen öle dedi. bi de sırf dizi izleyin film izleyin dedi. kulağımıza dolarmış. :)
23 Eylül 2008 Salı
först dey mi denir, le jour premier mi denir.
Gönderen tyler dördın zaman: 00:05
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 cokguzel bir sayidir.:
misafir öğrenci olayım ben size.
olmaz mı ki öyle.ted i dinler giderim.
sorarlarsa deli bu dersiniz.
:D deli bu deli, naptığını bilmiyo, zararı yok derük :D
ah hazirlik olmak vardii. yat uyu bütün gün, gez, toz. bu sefaleti biz çektik sen çekme.
ne sandınız dide hanım. ben sana dedim de dinlemetedim, vur kafanı taşlara dağlara felan. :D
Yorum Gönder