metroya bindim itü'den, taksime gitmek için. yanıma oturmuştu önce, sonra 4.levent'te aktarma yaptık kalabalıkta yerini kaybetti. ben oturcak yer bulmuştum ama o ayakta kaldı. sonra yandaki adam kalktı da oturdu çok şükür. ben kitabımı okudum, o cumhuriyet'ini okudu. tişörtümsü, insanın dokunası gelen yımışak mavi elbisesine mi yoksa muhteşem eski campuslerine mi yanıyım bilmiyorum. 20 dakka inceledim, istiklalde kb ye kadar beraber yürüdük. çok enteresan şeyler bunlar. arkadaş gibi resmen. denk mi geldi kasıtlı mı yaptık bilemicem ama resmen yanyana yürüdük tanışıyo gibi. adımlar adımlara. bi ara ben arayı açtım ama ayakkabım çözüldü, bağlamak için sağa yanaştım. kafamı kaldırdığımda önümden geçiyodu, nası köpek baktı. o an donsaydı keşke, o dolu bakışı kaydedebilseydim yada fotorafımızı çekseydim 5-10 metre uzaktan. film gibi oldu herşey. bu filmde göze çarpan neydi biliyo musun. aypodunda çalan idioteque, montundaki ufacık miss sixty amblemi. eve geldim googleladım yemin ediyorum. bilmiyodum çünki miss sixty fln. hep gel metroya olur mu.
3 Şubat 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 cokguzel bir sayidir.:
negselmiş bu yaşadığın :)
:) bütün gün aklımı meşgul etti. sanki meşgul olcak başka şey yok. salak mıyım neyim. saf gibi aşık oldum.
bana da olur öle :)
aslında çok klasik hikaye, toplu taşıma flörtleri. ama yazar burda kime seslenmiş. blog'a seslenmiş tabi, coşmuş içi birden.
Yorum Gönder