blog seni uzun zamandir ihmal ediyorum. yazacak vakit ve bilgisayar bulamadim. su anda kendi laptopumu ellerimde tutuyorum nihayet. cokguzel bi leptop. blu-ray okuyo, klavyesi isikli. hd ekrani var. eylulde cikicak olan windows 7 ye de ucretsiz yukseltmesi var. ve de kredi kartiylan aldim babami tanimamazliktan gelmeyi dusunuyorum. daha da ne isterim.
insanlar cok guzel. gercekten keske bir fotoraf makinem olsa da cekebilsem. bu aralar ekonomik olarak sikisigim; saatlerimizi azalttilar cok kalabalik oldu park. singapurlularin gitmesini bekliyoruz. hem laptopu babama odeyip hem de fotoraf makinesi alamicam gibi gozukuyo. dur bakalim hayirlisi. gercekten surekli bunlari dusunuyorum. cunku burda da gezerken inanilmaz para yemekteyim. saclarim beyazladi serefsizim; aysonu gelmis babalar gibi elimde cep telefonunun hesap makinesiyle hesaplar yapiyorum. bu ingilizce klavyenin de amugagoyiyim. alisicaz artik. aramizdan bazi zeki arkadaslar cikip diyebilir ki - hic sanmiyorum - turkce yapsana degistiriliyo o denetim masasindan. tus yetmiyo arkadasim, backspace den mi feragat edeyim allahin kici kirik yumusak g si icin. kopyala yapistir yaparim daha rahat.
mick, 44 yasinda bi adam. saclari beyaz ve uzun. mavi gozlu. rakinrol ruhunu kaybetmemis, arabasiyla son ses tesla veya led zeppelin dinleyip gozunde gunes gozluguyle gecerken gorebilirsiniz. tam bir madafaka. asshole. ama ayikken. 6-7 biradan sonra nasi seker bi adam anlatamam. gecen gun oturduk dertlestik. yalniz. ailesi de yok, oglu vardi o da annesinin yanina gitti simdi. 3-4 ay goremem diyo. bazi gunler odasindan cikmiyo surekli iciyo. bazi gunler motoruyla geziyo sikildiktan sonra bana veriyo. ben de geziyorum. ates yakip pearl jam dinliyoruz. 90larda orospu cocuklugu, savas ve pearl jamden baska hic bi sey olmadi diyo. felsefesi bu. coors light icer, en ucuz bira. tadi bana cok kotu geliyo ama deli gibi iciyo. oglu, kendisi, oglunun arkadaslari, ben capkinlik yapariz. dansci kizlar var parkta burada kalan, onlarla cok muhabbetimiz vardir. ben saf gibi flort asamasi yapip konusurken muhabbet ederken, guzel sozler soyleyip tavlarken, bu serefsizin enseye saplak gote parmak gibi bi aliskanligi var. bugune kadar vaow mick, that was cool demeyen bi kiz gormedim. 44 yasindasin hayvanoglu hayvan.
aubrey, bungee jumping dedigim alette calisan muhtesem bi kiz. sarisin ve mavi gozlu ama nasil guzel anlatamam. angeline jolie gibi suh bi havasi var. ve de cok iyi. ilk deneyisimde assagidan are you ready el isaretini yapti, baktim asagi inmenin baska yolu yok, escape isareti de yapip rezil olmiyim diye ipi cektim. prenses gibi. evlenmek isterim. omrumun sonuna kadar severim. ama hic seyimde olmuyo parktayken selam veriyo bazen gormemezlikten geliyorum. olmicak duaya amin denmez diye. neyse.
hannah i uzun anlatmicam. 17 yasinda 25 yas olgunlugunda bi kiz. cok sevecen. can dostum. o da sarisin ve deniz yesili gozleri var. arkadas noluyo ya. sevgilisi var ama nasi salak ve nasi cirkin. guzel kizlar cirkin erkeklerle cikar. bu bi gercek.
kullanmadigim rolir kostir kalmadi, comet' e yerlestim sayilir cogu gunler orada oluyorum. acayip ingilizce konusurum. gercekten how i met your mother ingilizcesine yukseldim. prison break e doru gidiyorum. hatta breaking bad.
deli gibi fotoraf koymak istiyorum ama makinem yok. arkadaslarin cektigi ani maksatli sikko fotoraflari da koymak istemiyorum. insallah olucak fotograf. acliktan zayifladim. zenci gibi yandim. boyle.
birazdan mangal yapicaz birayla, arkadasa supriz dogum gunu. konfeti aldim patlaticam. heves ettim. x de geliyo. hayir, hic de heycanlanmadim. amerikalilar daha guzel. birazcik ruhu var diye heycanlanilmaz. yalan soyluyosam da soylerim blog benim diyilmi. ama hakkaten cok guzel amerikali kizlar. bi tane bulup evlencem. hem de burda kalirim. formalite diyil gercek olsun.
simdilik bu kadar. tekrar yazacagim. laptopum oldugu icin daha sik yazarim. au revoir.
au revoir demisken kanada yakin oldugu icin bolgesel otobuslerde kanadalilar var. muhtesem insanlar. bi tanesiyle tanistim yari fransizca yari ingilizce konustuk allahim nasi guzel insan. montreal.
5 cokguzel bir sayidir.:
cok kıskanılası
.
kalıcam diyo ya. evlencem kalıcam diyo resmen. tamam hiç gelme sen kal.valla kal ya. hiç uğrama buralara.hıh.
komsu kizi come over here diyorum.
cerenimo sana da diyorum ki; el opmeye falan getiricez heralde merak etme jsgjskjsdk :) hem siz de gelirsiniz. herkesler buyaya gelsin.
gelebilir miyiz ki.:D ayrıca ben elin gavur kızına elimi öptürtmem. yurtdışı. sarı mavi böyle. ıyy.:D
bizim bilmedigimiz kolay bi yol varsa söylede bilelim yanii.
buralarda sürünmeyelim di mi ama =D
Yorum Gönder