CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

1 Nisan 2009 Çarşamba

kill'em out.

bukowski okumamış türk ergenlerinin sayısının yok denecek kadar az olması beni delirtiyo. son kalan bi dilim çikolatalı pastanıza başkalarının çöreklenmesi gibi bişey. çok hastalıklı bi duygu gerçi bu ama keyif aldığım nadir şeyleri paylaşmak istemiyorum.

aynı şekilde wristcutters izleyip ortalarda çok romantik bi film ya süperdi, dimi aşkım diye dolaşan çiftlerin bileklerini tek tek kendi ellerimle kesmek istiyorum. bari onu rahat bırakın. gidin notebook'da sevişin. lütfen.

3 cokguzel bir sayidir.:

Lasombra dedi ki...

aynen katılıyorum.
benim şey huyum var gerçi, ben bişeyi severim. çevremdekilere de zorla empoze ederek sevdirmeye çalışırım. ama çok fazla severlerse de sinirlerim bozulur.

Amélie Poulain dedi ki...

ay evet. mesela ben bir kitap önermişim ya da bir film filan insanlara sonra o bütün okula yayılınca hırsımdan delirecek gibi oluyorum. "lan onu ben keşfettim be, adam olun!" diyesim geliyor, demiyorum.

feanor dedi ki...

ben hala izlemedim WristCutters'ı ama çok öneren oldu.

ayemdibidir, ekşisözlüktür, bir sürü şey okudum hakkında ama izlemedim...

ha önerenlere gelince; çoğu gayet güzel anlatsa da filmi, içerik ve şekil itibariyle, bir tanesi vardı ki (ki arkadaşımın arkadaşıdır kendisi) "ayhh mkmmldi yhaa, bhayıldmm filmmmeee, chok dhuygulandmm ağladım fLn yanee" şeklinde yorum yaptı. Sonra ben o arkadaşımla bir süre görüşmedim falan.

amaan neyse işte. izleniyorsunuz efennim. Sayfanızı çok beğendiğimi de eklemek isterim :)